“İstiklal’den İstikbal’e Maraş – Kurtuluşunun 90.Yılında Kahramanmaraş

Etkinlikler 12 Ocak 2011 09:06
Videoyu Aç “İstiklal’den İstikbal’e Maraş – Kurtuluşunun 90.Yılında Kahramanmaraş
A
a

Tarih Topluluğu olarak tertip ettiğimiz “İstiklal’den İstikbal’e Maraş – Kurtuluşunun 90. Yılında Kahramanmaraş” isimli programı, 16 Şubat Günü 13:30-16:00 saatleri arasında Edebiyat Fakültesi Kurul Odasında gerçekleştirdik.

“Adım Kahraman”Bahar Yarıyılı açılış programımız olan ve yaklaşık 2.5 saat süren programa, Felsefe Bölümü 2.Sınıf Öğrencisi Ekrem Elmas’ın yazdığı


Ekrem Elmas’ın şiirini okumasının ardından program, Tarih Bölümü 4.Sınıf öğrencisi Ahmet Avcı’nın Geçmişten Günümüze Maraş isimli sunumunu anlatmasıyla devam etti. Maraş’ın Milli Mücadelede bir destan yazdığını kaydeden Avcı, “ TBMM tarafından Maraş’ta Milli Mücadele zamanında yararlılık gösterenlere Madalya verilmesi fikri ortaya çıktığında ve bu hususta Vali’nin fikri sorulduğunda, Maraş Vali’sinin: ” Maraş’ta tek bir fert yoktur ki, Milli Mücadeleye katılmamış olsun, canla başla mücadele etmiş olmasın, vatanın kurtuluşu milletin selameti için canını ortaya koymamış olsun. Bundan dolayı bu madalya tüm Maraş halkı nezdinde Maraş iline verilsin” sözlerini sarf ettiğini belirtti. Bunun üzerine Kahramanlık ünvanı Maraş iline verilerek 5 Nisan 1925 yılından itibaren Maraş,  Kahramanmaraş ismini almıştır.  Meşhur Edebiyatçımız Ahmet Hamdi Tanpınar’ın Kahramanmaraş hakkında yazmış olduğu yazının bir kısmını aktaran Ahmet Avcı, sözlerine Maraş’la ilgili bir şiiri okuyarak son verdi.

Adım Kahraman

Gölgede inci, incide nûr, nûr içinde su
Gözümde yakamozlar, kurdum rüyana pusu

Lügate sordum seni, dedi o bende bir lâl
Dilime söz eyleme, ki lâl içinde bu hal

Eremedim manaya, kelimelerde telaş
İncindi istanbul, seyreyledim seni Maraş

Saklandı aklım bu seyirle, zihnim firari
Seni şahlanırken gördüm ey şanlı süvari

Ak yaşlar gördüm kara duvarda; ve mavi sis
Uyku değil bedenimdeki, lütfundan bir his

Nasıl bir sel ki bu ihtirasın, fakr-u fikir
Şükranımdır Rabb'e, sana sunduğum bu zikir

Bade-i aşkın içilmiştir gayrı meylimden
Akdettim en şuh neyleri nefesin feyzinden

Bu vakit nakşoldun sen Âhir'den ayet ayet
Nebi değilim, kızma okuyamazsam şayet

Gizeminle süzüldü, indi ruhuma kokun
Lisanım fakir kalıyor, gel kaleme dokun

Adın Maraş, mevsim mevsim ülkene akarsın
Takıp maziyi alnına, vecd ile coşarsın

Bir ovasın, tarihinde inancın kokusu
Ezelden ebede yok sende ölüm korkusu

Her yanında çeşme, su değil ruhundur akan
Âh ile yanar âhularına bir kez bakan

Kıvrım kıvrımdır Taşhan, Dulkadir'i duyarım
Duydukça tarihi, beni mukaddes sayarım

Gezinir kıyılarında Hitit, Roma, Asur
Düştü de hepsi, düşmedi Türk'ün diktiği sur

Dolaştıkça dolar gözlerim Uzunoluk'ta
Bekleme, ki anlatamam seni bir solukta

Anlatamam, bilirim ki ne desem beyhude
Sen ki Ashab-ı Kehf'sin ey Maraş, durma, Hû de

Çıldırsam da poyrazın gibi, seni unutmam
Bir sen olurum, Şeyh Adil'i üzgün uyutmam

Adın Maraş, dağ dağ ova ova içimdesin
Ben sana âşığım, varsın âlem deli desin

Adın Maraş, Adın Maraş şairler yurdusun
Bir dem ayrı kalmak mı senden, Allah korusun

Ey Dehr-i Küheylan, kansın damarlar içinde
Gezdim yedi düvel, eşin de yok benzerin de

Sütçüdür dedem. Ve yedi iklim aktır sütüm
Özümdür sözüm bilir tüm cihan tektir ünüm

Bir ün ki, uyandık rüyadan şubat sabahı
Zaferle şahlandık, imanla boğduk günahı

Çiğnetmedik, çiğnenmedi bir zerre namusum
Geceden firari, şafakla yandı kabusum

Bir kabus ki, ülkemin her köşesinde işgal
Bu işgalle kuruyordu sanki ülkem dal dal

Bu haldeyken memleket, Maraş'a cihat indi
Bir ruhta birleşti Türk ruhları; ve seslendi

"Uludur yıkılmaz Allah'a yükselen çınar
Ey Maraş, sende istiklalin istidadı var"

Ermeni'nin Fransız'ın dil uzattığı ar ya
Olur mu sandın ey arsız, beni sana parya

Hava soğuk, gökyüzünde küme küme bulut
Her yürek bir dünya ve bütün dünyada sükut

Ve işte Maraş Ulu Cami'de, dursun zaman
Hutbede bir kartaldı, konuştu hocam Rıdvan

"Cuma tek edilmez, bayrağa koşmak müstesna
Çek git, çek git ey kafir, yerin yok bu Maraşta"

Ne mavzer korkuttu beni ne de makber, ancak;
Saçlarım kanıyordu, kalemde başka sancak

Bu kanla yürüdü dağlar durdukları yerde
Ölüm oldum Garb'ın hayaline perde perde

Her yürek bir dünya; kadın çocuk genç ihtiyar
Dünyalar tek yürek, şaha kalkıyordu diyar

Bir Senem Ayşe'm sürü sürü çakala bedel
"Dokunmasın Ya Rab" dedi "bana bir mahrem el

"Bu vaziyet düştüğüm hallerin en zoruydu
Sütçü İmam bayrağı mukaddesle korudu

Muallim Hayrullah'ta kalem kılıçtı bize
Alevleniyordu zafer Çakmakçı Sait'le

Kurşun yemiş Mıllış Nuri, esir mi düşecek
Ölüm ne ki bu şehidime tesir edecek

Maraşlım diyordu ya; ruhlarda bayraklaşmak
Esir olmadım, yaktım kendimi çakmak çakmak

Ey sefil-ü şayan asker, vermem sana aman
Kanımla yazarım tarihe, adım kahraman

Sözümdür özüm Adım Kahraman Adım Maraş
Durma karşımda ey bedbaht, git denginle uğraş

Mazinin sultan tacını giyen benim atam
Tac uykusuna ay yıldız altında ben yatam

Ben ki, ben ki iklim iklim şanlıyım, ben Türk'üm
Dalgalanır gökte al bayrağım, dinmez türküm

Sözler sana yetmez, sözlere madalyan yeter
Ulusun Ey Maraş, nesline bu iman yeter

Şiir: Ekrem Elmas





Program, Şiir okunması ve yapılan sunumun akabinde Maraş’ın düşman işgalinden kurtuluşunu konu eden  ‘‘Sahibini Arayan Madalya” isimli filmin gösterimi ile son buldu.

1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

duyurular DUYURULAR
editörün seçtikleri EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
hava durumu HAVA DURUMU
anket ANKET

e-gazete E-GAZETE
arşiv HABER ARŞİVİ
Bu haber ilginizi çekebilir! Kapat

İstanbul'dan Dünya'ya Tarih'in İzinde