1.Dünya Savaşı’nda İtalya Diplomasi Politikası

Tarih: 2 Eylül 2016 11:25
1.Dünya Savaşı’nda İtalya Diplomasi Politikası

20. yüzyıla girildiğinde teknoloji’nin de gelişmesiyle ve milli birliklerini kuran devletler birçok fikir ve akımın etkisinde kalarak sömürgecilik faaliyetlerine çoktan başlamışlardı.

Kendisini büyük sayan devletler başta Osmanlı İmparatorluğu’nun zenginliğini hayal ederek, onu ortadan kaldırarak geriye kalan bütün toprakları almak istiyorlardı. Ayrıca Doğu’nun zenginliği uzun yıllardan beri Batı tarafından özlenen bir istekti. İşte bu siyasi fikirler sonucunda Dünya arenasında büyük devletler karşı karşıya geldiler. İlk başta tarafsızlığını ilan eden İtalya ise menfaati gereği İtilaf Devletleri yanında savaşa sonradan dahil oldu.
 


Bilindiği üzere İtalya, Osmanlı Devletinden sonra savaşa katılan ikinci tarafsız devlet olmuştur. Avusturya'nın Sırbistan'a savaş ilanı sonucu Almanya ve Avusturya, İtilaf Devletleri ile savaşa tutuşunca İtalya, 3 Ağustos’ta tarafsızlığını ilan etti. Mamafih, bunu yaparken, bir yandan Almanya ya, kendisinin de müttefiklerinin yanında savaşmasının muhtemel olduğunu söylüyor, öte yandan da, 4 Ağustos’tan itibaren Rusya nezdinde teşebbüse geçip, toprak isteklerinin onlar tarafından tatmin edilmesine karşılık İtilaf Devletleriyle birlikte savaşmayı teklif ediyordu.
 
Gerçekte İtalya'nın gayesi, kim kendisine fazla toprak vaat ederse onun yanında savaşa katılmaktı. İtalya ilk teşebbüsünü İtilaf Devletleri nezdinde yaptı. İtilaf Devletleri İtalya'nın bu teşebbüsünü gayet uygun bir davranışla karşılayıp, Ağustos ayının ortalarından itibaren bir yandan Rusya, İngiltere ve Fransa arasında görüşmeler başladı. İtilaf Devletleri İtalya’ya, Trieste, Trentino ve Arnavutlukta Valona bölgesini verebileceklerini bildirdiler. Bunun karşılığında da İtalya hemen savaşa katılacaktı. Fakat, İtalya'nın, savaşa girmek için, İtilaf Devletlerinden askeri yardım da istemesi görüşmelerin kesilmesine sebep oldu.


 
İtilaf Devletleri ile İtalya arasında görüşmeler durunca, İtalya bu sefer Avusturya’ya döndü ve onunla anlaşmak istedi. Almanya, Avusturya'nın İtalya ile anlaşmasını istedi. Almanya'nın aracılığı ile Avusturya-İtalya görüşmeleri 1915 Ocak ayının ortasında başladı. İtalya Avusturya'dan çok şeyler istedi: Avusturya sınırları içinde bulunan fakat halkı İtalyan olan Güney Tirol, Gradisca, Trentino ve Izonzo nehrinin batısındaki topraklar derhal İtalya’ya terkedilecek, İtalya Arnavutlukta Valona'yı ve Adriyatik adalarını alacak ve ayrıca 12 Ada da İtalya'nın olacaktı. Avusturya bu toprakları İtalya’ya vermeği kabul etti, fakat bunlar savaş bittikten sonra İtalya’ya geçecekti. Halbuki İtalya hemen istiyordu. Avusturya bunu kabul etmeyince, pazarlık görüşmeleri kesildi.
 
1915 Mart’ının ortalarından itibaren Müttefiklerin Çanakkale cephesini açmaya teşebbüs etmeleri, bu sefer İtalya’yı tekrar müttefikler tarafına yöneltti. İtalya, İngiltere ve Fransa'nın İstanbul ve Boğazları Rusya’ya vereceğini ve Osmanlı İmparatorluğu topraklarını paylaşmakta olduklarını da haber almıştı. İtalya'nın İtilaf Devletleri ile yaptığı bu seferki görüşmeler, başarı ile sonuçlandı ve İtalya ile İngiltere, Fransa ve Rusya arasında 26 Nisan 1915 de Londra'da bir anlaşma imzalandı. Bu anlaşmaya göre, İtalya Tirol'lerin bir kısmını, Trieste ile Istiryayı, Arnavutlukta Valona ile Saseno adasını, Dalmaçya adalarından bir kısmını ve On iki Ada'yı alıyordu. Ayrıca, Osmanlı İmparatorluğunun toprakları bölüşüldüğünde Antalya bölgesini İtalya alacak, Alman sömürgeleri paylaşıldığında İtalya'nın Trablusgarp ve Eritre sömürgeleri genişletilecekti. Buna karşılık İtalya da bir ay içinde savaşa katılacaktı.
 
Gerçekten İtalya 20 Mayıs 1915 de Avusturya’ya savaş ilan etti. Çanakkale muharebelerinin şiddetlendiği bir sırada da, yani 1915 Ağustosunda, Almanya ile Osmanlı Devletine de savaş ilan edecektir. İtalya esas itibariyle Avusturya’ya karşı savaş açmakla beraber, ne 1915 yılında ve ne de bundan sonraki yıllarda başarılı bir savaş yapmış değildir. Yalnız, Avusturya ile savaşa tutuşmakla, Avusturya’ya yeni bir cephe açtırmış ve dolayısıyla Avusturya'nın diğer cephelerindeki durumunu zayıflatmıştır.
 
1916 Nisan ve Mayısında İngiltere, Fransa ve Rusya arasında yapılan anlaşmalardan İtalya haberdar edilmemişti. Lakin İtalya bu anlaşmayı sezmiş ve bunu müttefiklerine de bildirmişti. Bunun üzerine Müttefikler de, kesin bir anlaşmanın bahis konusu olmadığını, sadece Osmanlı İmparatorluğunun paylaşılması hakkında bir fikir alış-verişi yapıldığı cevabını vermişlerdi. İkinci olarak İtalya, İngiltere ile Fransa'nın Orta Doğudaki faaliyetlerini de kıskanıyor ve Müttefikler tarafından girişilen her teşebbüse kendisinin de alınmasını istiyordu. Bu arada, özellikle, Anadolu da Antalya ve Mersin ile İzmir'in kendisine kesin olarak bırakılmasını istiyordu. Nihayet Rusya'da Şubat (Mart) İhtilali’nin çıkması ve Çarlığın yıkılması İtalya’yı korkuttu. Çünkü Osmanlı İmparatorluğunun yıkılmasında Rusya başlıca rolü oynayacaktı.


 
Bu sebeple, isteklerinin hepsini kaplayan yeni bir anlaşmanın yapılması için İngiltere ve Fransa üzerinde baskıda bulundu. Fransa, Antalya ile Mersin'in İtalya’ya bırakılmasını hiç istemiyordu. Fakat İtalya'nın ısrarları üzerine, üç devlet arasında 19-21 Nisan 1917 de Si. Jean de Maurienne'de görüşmeler yapıldı ve sonunda şu kararlara varıldı: İtalya 1916 da İngiltere, Fransa ve Rusya arasında yapılmış olan anlaşmaları kabul ediyordu. Buna karşılık Mersin hariç, Antalya, Konya, Aydın ve İzmir bölgeleri İtalya’ya veriliyordu. İngiltere ve Fransa İzmir'de birer serbest liman kurabileceklerdi. Keza İtalya da Mersin, İskenderun, Hayfa ve Akka'da serbest limana sahip olacaktı. Bu anlaşmanın yürürlüğe girmesi Rusya'nın da onaylamasına bağlı tutulmuştu ki, Geçici Hükümet iktidardan düşünceye kadar bunu onaylamamıştır. Bu olay, barış konferansında İtalya ile müttefiklerin arasını bozdu.
 
1. Dünya savaşı büyük yıkımların savaşı oldu. Savaşa giren bütün devlet hiç şüphesiz büyük kayıplar verdiler. Çünkü savaş teknik olarak ağır geçmiş ve geride büyük bir yük bırakmıştı. Savaş çeşitli antlaşmalarla sona erdi. İtalya’yı da ilgilendiren 381 maddelik Saint Germain barış antlaşması, 10 Eylül 1919 da imzalandı. Bu antlaşmayla Avusturya-Macaristan İmparatorluğu toprakları içindeki Avusturya, Macaristan, Yugoslavya ve Çekoslovakya'nın bağımsızlığı tanınmaktadır. Yine bu antlaşmaya göre, Bukovina Romanya'ya, Galiçya Polonya'ya, Hırvatistan Yugoslavya'ya, Tirol ve Trieste İtalya'ya bırakılmaktadır. Avusturya-Macaristan İmparatorluğu topraklarının bu antlaşmayla yüzde 85'i dağılmıştır.
 
İtalya bu sonuçlarla 1. Dünya Savaşı sayfasını kapatmıştır. İtalya Birinci Dünya Savaşına büyük ümitlerle katılmıştı. 1915 Londra ve 1917 St. Jean de Maurienne anlaşmaları, Adriyatik ve Doğu Akdenizde İtalya’ya geniş ufuklar açmıştı. Müttefiklerinin zaferi, ümitleri daha da kuvvetlendirmişti. Fakat Paris barış konferansının ilk günlerinden itibaren İtalya hayal kırıklıklarını, zaferin meyvası olarak toplamak zorunda kaldı. 1915 Londra Anlaşmasını Başkan Wilson tanımadı. 1917 Anlaşmasını ise, Rusya tasdik etmediği için, Müttefikleri yürürlüğe koymadı. 1915 Anlaşması ile kendisine Alman sömürgelerinden pay vadedildiği halde, sömürgelerin dağıtımında İtalya’ya hiçbir şey verilmedi. Savaşın bunca fedakarlıklarının bedeli İtalyan milleti için, ümitlerin yıkılması oldu.

KAYNAKLAR
 

Rıfat UÇAROL, Siyasi Tarih 1789-2010, Der Yayınları, İstanbul
Oral Sander, Siyasi Tarih 1918- 1994, İmge Yayınları, İstanbul
Fahir Armaoğlu, 20. Yüzyıl Siyasi Tarihi, Alkım Yayınları, İstanbul

http://www.istanbultarih.com/makaleprint/1-dunya-savasi-nda-italya-diplomasi-politikasi.html