Müderris Ataullah Efendi

Kategori: Araştırma-İnceleme - Tarih: 20 Eylül 2016 21:22
Müderris Ataullah Efendi

Balkanların ikinci kez İslamlaşmasında en önemli rollerden birini oynayan Ataullah Kurtiş Efendi.

Osmanlı Devleti’nin son dönemlerine kadar hakimiyeti altında kalan Makedonya bölgesinde, İslami direnişin öncülerinden olan Ataullah Kurtiş Efendi 1872 yılında, Üsküp’e bağlı İstüdeniçan köyünde dünyaya gelir. Kıt-kanaat geçinen, altı çocuklu bir ailenin ikinci oğlu olan Ataullah Efendi, her ne kadar tarım işlerinde ailesine yardım etmesi gerekse de okuma azmini hiçbir şekilde kaybetmemiştir. Kardeşlerin en büyüğü  olan Ramiz Ağa’nın desteğiyle Üsküp İshakiye Medresesi’ne kaydını yapar. Dört yıllık medrese eğitimini başarılı bir şekilde bitirerek ailesinin gurur kaynağı olmuştur. İstüdeniçan Köyündeki aile yakınları ve komşuların desteğiyle tahsilini devam ettirebilmek için hayalini kurduğu İstanbul’a hareket eder.

Artık gurbet yılları başlamıştır, kendini ve hayatını ilme vakfedecek olan Ataullah Efendi, İstanbul Fatih Medresesi’ne kaydını yaptırır. Burada Fıkıh, Kelam, Tefsir ,Ahlak ve Hadis ilimleri üzerine ihtisas yapmıştır. İcazetnamesini Hicri 1327 yılında Rodomirli Hüseyin Necmeddin Efendi’den almıştır. İcazetnamesinde ders almış olduğu hocalar şöyle sıralanmaktadır; Usuli Fıkh – Dağıstanlı Abdulfettah Efendi,  Tefsir – Manastırlı İsmail Hakkı Efendi, Ahlak – Hafız Kamil Efendi



Ataullah Efendi, daha ihtisası tamamlanmadan Fatih Camii’nde bir müddet Usul-u Fıkıh’dan ‘Mirkat’ adlı eseri okutarak, Meşihat-ı İslamiye tarafından kendisine Dersiam’lık rütbesi verilmiştir. Yakın dostları ve fikir arkadaşları İskilipli Atıf Hoca, Küçük Hamdi Efendi, Miralay Sadık Bey, Mustafa Sabri Efendi ve Hamdi Paşa Gibi paha biçilmez cevherlerin yanında Ataullah Efendi, her ne kadar aile hasretini hissetse de İstanbul’u kendine memleket bilmiştir.  Geçen yılların ardından Ataullah Efendi İstanbul Eşrafı tarafından Ata Efendi veya Arnavut Ata diye tanınmış.

Fatih Medresesinin ileri gelen alimleri, Türk milletinin milli ve manevi hassasiyetlerini gözeterek ve verdikleri hizmetler hiçe sayılarak, zamanın rejimi tarafından suçlularmış gibi nice müdahalelere maruz kalmışlar. Bazı arkadaşlarının Anadolu’ya sürgün edilmesi, bazılarının da tevkif edilmesi Ata Efendiyi tedirgin etmiştir.  Yakın dostlarıyla yapmış olduğu istişarelerin neticesinde Ata Efendi memleketine dönme kararı almıştır.


 
Meramı, milli ve manevi değerlere bağlı, dürüst, ahlaklı, şahsiyet sahibi, Balkanlar’da hizmet edecek alimler yetiştirmek.
 
Ataullah Efendi’nin Üsküp’de Verdiği Mücadele ve Meddah Medresesi…
Gönül verdiği, İstanbul’dan zorunlu ayrılık ve akıbeti belli olmayan dava arkadaşlarını geride bırakmaya mecbur kalarak, içler acısı durumda olan geleceği tam bir bilmece Üsküp’e döner.  Tüm bunlara rağmen milletine hizmet etme vakti gelmişti ve 1923 yılında Üsküp’te Meddah Medrese’sini kurar. Meramı, milli ve manevi değerlere bağlı, dürüst, ahlaklı, şahsiyet sahibi, Balkanlar’da hizmet edecek alimler yetiştirmek. Meddah medresesinde uygulanan ders müfredatı, Fatih Medresesin’nin son devirdeki müfredatına göre ayarlanmıştır. 1937 yılına kadar fahri olarak başmüderrislik vazifesini ifa eder. 1937-1941 yılları arasında ‘Vardar Makedonyası İslam Diyanet Konseyi Başkanlığı’ vazifesini üstlenir. Başmüderris Ataullah Efendi 1938’de Ulema Meclisi azalığına seçilince, bu göreve gözde talebelerinden Fettah Rauf Efendi getirilir. Meddah medresesinde üç sınıf tahsilini tamamlamış ve toplamda 23 talebe icazet almıştır.


 
FİKİRLERİ
Merhum, 25 Kasım 1946 yılında, Üsküp’de hakkın rahmetine kavuşmuştur. Komünist iktidarın, özellikle Ataullah Efendinin ölümünden sonra talebeleri Fettah Efendi, Kemal Efendi Aruçi, Cemal Efendi Cemaili haklı davalarında haksızca yargılanarak hapse mahkum olurlar. Ogoşlu Hakkı efendi ise, yıllarca süren hapis hayatından sonar ölüme mahkum edilmiştir. Memduh Efendi ve Rıza Efendiler ise; hocalarına yalnızca manevi olarak değil, maddi olarak ta destek sağlamışlardır. Makedonya’daki İslami yaşantının sürdürülmesi ve korunması için mücadele eden Ataullah Efendi’yi kalkındırmışlardır. Talebelerinin davalarındaki bu dirayetli duruşları hiç şüphesiz hocaları olan Ataullah Efendi’nin fikri yapısından ve dirayetli duruşundan ne derece nasiplenmiş olduklarının delili olsa gerek. Ataullah Efendi, taviz vermeksizin hayatı boyunca takip ettiği muhafazakar çizgiyi , yetiştirdiği nesillere de benimseten gelenekçi bir önder şahsiyet olmasının yanı sıra Üsküp ve civarında teşekkül eden İslami düşüncenin oluşmasında da fikri anlamda önderlik yapmış etkili bir aksiyon insanıdır. Makedonya’da Osmanlı sonrası devam eden ümmetçi çizginin desteklenmesi gerektiğini her fırsatta dile getiren ve her daim Müslümanların birlikteliğini öğütleyen bir şahsiyettir. Alim ve şair Fettah Efendi’nin hocası hakkında yazdığı şiirle son verelim:

DOLDURDU KAINATI ASARI Bi ŞÜMARIN
EFKARI TUTTU FIKRi USTAD-I NAMDARIN
 
TAHViL-i HAL EDERKEN MAZiYi ETTi iHYA
ATiYE MEŞAL OLDU iRFAN VE iKTiDARIN
 
VARSA VATANDA TABAN  ENVAR-I RÜŞD VE iMAN
ASAR-I iLM VE IRFAN KIYMETLI YADiGARIN
 
UFKA CIKAN EZANLAR ABTALI iMTiHANLAR
MiLLETTE KAHRAMANLAR MAHSUL-İ KAR VEBARIN
 
SAYENDE DOLDU MİHRAB SAYINLA KALDI MİNBER
KÜRSÜDE VAZ VE VAİZ EVLAD-I İFTIHARIN

http://www.istanbultarih.com/haberprint/muderris-ataullah-efendi-52.html