İSTANBUL İTFAİYESİNE ADANAN BİR ÖMÜR: KONT ÖDÖN SZECHENY PAŞA

Kategori: Araştırma-İnceleme - Tarih: 24 Ocak 2022 12:49
İSTANBUL İTFAİYESİNE ADANAN BİR ÖMÜR: KONT ÖDÖN SZECHENY PAŞA

Kont Ödön Szecheny 14 Aralık 1839 tarihinde Macaristan’ın Bratislava kentinde, aristokrat bir aileden gelen Kon Istvan Szechenyi’nin oğlu olarak dünyaya geldi.

Babası Istvan, Napolyon’la yapılan savaşlarda yüzbaşı rütbesi ile Avusturya ordusunda bulunmuş ve büyük kahramanlıklar göstermiştir. Savaştan sonra ülkesinde İlimler Akademisi’ni kurmuş, 1848-1849 Macar kurtuluş savaşından sonra kurulan devletin de ilk imar bakanı olmuştur. En büyük Macar olarak tanınan Istvan Szechenyi’nin Budapeşte özgürlük meydanında heykeli bulunmaktadır.
 
Kont Ödön Szechenyi;  küçük yaşlarından itibaren denizciliğe merak duyar ve ailesi tarafından ilköğreniminden hemen sonra denizcilik okuluna gönderilir. Bu okuldan yüksek bir derece ile mezun olduktan sonra genç yaşta gemi kaptanı olur. Bu sayede Avrupa sahilleri ile Amerika’nın bir kısmını dolaşma imkanını bulmuştur. Amerika yolculuğundan sonra gittiği Londra’da başka bir mesleğe yönelerek Londra İtfaiyesi’ne girer, burada kaldığı üç yıl içinde itfaiye hakkında geniş bir bilgi birikimi ile memleketine geri döner . İmparator Fransuva Joseh kendisine on iki bin kişilik Viyana ve Peşte itfaiye alayının başkanlığını teklif etmiş, bu göreve geldiği ilk aylarında Peşte’de yeni bir itfaiye örgütünü kurarak memleketlerinde 29 Temmuz 1873 yılında meydana gelen çağın en büyük felaketlerinden olan vagon fabrikası yangınında bizzat yangına katılmış ve yangını başarılı bir şekilde yönetmiştir. Ulaşım konusunda da başarılı çalışmalarda bulunan Szechenyi, Peşte’nin güney ve kuzeyini birbirine bağlayan demiryolu hattının da kurucusudur. Anadili olan Macarcadan başka Fransızca, İngilizce, İtalyanca ve Türkçe’yi çok iyi bir şekilde konuşabiliyordu.
 

Kont Ödön Szechenyi İstanbul’a ilk defa 1871 yılında Sultan Abdulaziz Han’ın daveti üzerine gelmiş ve bu ziyareti sırasında İstanbul için askeri yapıda bir itfaiye teşkilatının kurulması gerektiğini söylemiş. Zamanın belediye İtfaiyecilerine birtakım teorik bilgiler verdikten sonra ülkesine geri dönmüştür. Ekim 1874 yılında arkadaşı Baroni ile beraber geri gelir. Sultan Abdulaziz’in 24 Kasım 1874 tarihli iradesi ile; İtfaiye alayı başöğretmenliğine, Baroni’yi de yardımcılığına atanmıştır. 2 Eylül 1874 tarihli (Szechenyi’nin İstanbul’a gelişinden bir ay önce) nizamnameyle İstanbul’da İtfaiye alayı oluşturulmuştu.




Szechenyi’nin göreve başlamasıyla birlikte bu alayın yapısı ve işleyişini belirlemek üzere bir komisyon oluşturulmuş ve bu komisyonda Çeraki ile Vulmann adlarında iki Macar uzman da yer almıştır. Yapılan toplantılar sonunda Avrupa’da halihazırdaki sistemler incelendikten sonra bunlardan hangisinin İstanbul için uygun olabileceği konuları tartışılmış; ilk etapta başıbozuk tulumbacıların iyi bir eğitimden geçirilerek ıslah çalışmalarının yapılabileceğinin doğru olduğunu saptadıktan sonra bunların giyecekleri giysiler konusu ile itfaiye bünyesine alınacak yeni tulumbalar kararlaştırılmıştır. Bu kararlar doğrultusunda Londra’ya birkaç tulumba siparişi verilir ve İtfaiyecilerin üniformaları değiştirilerek, ateşe daha dayanıklı elbiseler, metal başlıktan oluşan özel bir başlık, (enseyi de koruyabilecek bir zırh) yakasız, uzun kollu siyah mintan, pantolon ve bunları tutacak sağlam bir kuşak, ayakkabı yerine uzun konçlu çizmeler giyilecektir.
 


Szechenyi yangınlarla mücadelede askeri bir disiplin ile tabur ve bölüklerin kurulması gerektiğini söylemiş ve ilk etapta üç kara ve bir de deniz taburu kurmuştur. Deniz taburu 1884 tarihinde kurulmuştur. Bahriye itfaiye taburu 1887 yılından itibaren tam teçhizatlı biçimde çalışmaya başlamış, 20. yy’ın başında beş bölük halinde hizmet vermiş, II. Meşrutiyet’ten sonraki düzenlemeyle lağvedilerek bir daha oluşturulmamıştır. Sultan Abdulaziz Szechenyi’nın gerek teorik çalışmaları gerekse yangın yerlerinde gösterdiği olağanüstü gayretlerinden dolayı 1877 yılında kendisine miralay rütbesi vermiştir. 1883 yılında ise ferikliğe yükseltilmiştir. Böylece yaklaşık kırk yıl boyunca taşıyacağı “Umum İtfaiye Alayları Kumandanı” unvanını kazanmış olmuştur. 1890 yılında bu defa taşrayı da ilgilendiren çok önemli bir çalışma yapılmış “men-i harik tedabirini havi nizamnamesi” yayınlanmıştır.



Sekiz maddelik bu nizamnameyle personel açığının giderilmesi yanında yangınlarla mücadelede koruyucu tedbirlerinin alınması ve caydırıcılık faktörünü de (önemli bazı cezai müeyyideler) devreye konulmuştur. Ömrünün kırk sekiz yılını İstanbul İtfaiyesi’ne adamış olan Szechenyi Paşa birinci ferik rütbesi ile 23 Mart 1922 yılında vefat etmiştir. Vasiyeti üzerine cenazesi memleketine gönderilmemiş. Şişli’de Notre Dame de Lourdes Gürcü kilisesinde yapılan bir ayın ve törenle Feriköy Latin Katolik kabristanına defnedilmiştir. Her yıl kutlanan İtfaiye Haftası etkinlikleri çerçevesinde İtfaiye mensupları tarafından mezarı başında anılmaktadır.


 
Selami Bozkurt
Arkeolog

http://www.istanbultarih.com/haberprint/istanbul-itfaiyesine-adanan-bir-omur--kont-odon-szecheny-pasa-10346.html